CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya, vatandaş kırmızı ette beklediği fiyata ulaşabilmesi için hükümetin büyükbaş hayvan ithalatı yapmaya yönelik girişimine tepki gösterdi. Kaya, “Nihayet saraydakiler de vatandaşın gıdaya erişememe, yeterli beslenememe problemlerinin farkına varmaya başlamış. Belki de 2023 itibarıyla 2 günde bir et yemeye maddi gücü yetmeyen 32 milyon 951 bin vatandaşımız olduğunun henüz farkında olmayabilirler. Biz et ithalatını konuşurken, dünyadaki ana gündem konularından biri kritik teknolojilerdeki yerlileşme yarışı. Ülkeler rekabetçiliklerini sürdürmek ve teknoloji yarışında geride kalmamak için çip, yapay zeka gibi teknolojilerden ana üretim üssü olmak için patent üretme yarışına girmiş durumdalar. Her üç vatandaşınızdan biri ete erişmekte sıkıntı yaşarken, acaba hangi teknolojiye öncelik versek sorusunun farkına varmak da bu sorulara cevap bulmak da epey uzun sürüyor. Onlarca yıl ileri teknoloji şirketlerinde çalışmış ve emekliye ayrılmış emekli vatandaşımızın ancak 250 gram et alabiliyorum dediği videoyu da bu açıdan ele almak” diyerek alım gücündeki düşüş nedeniyle hükümeti eleştirdi.‘SEÇİM ZAMANI GELDİ’Kaya, “AK Parti’nin yanlış ekonomi politikaları ve bu politikalardaki ısrarı, yetersiz emekli aylığı, düşük istihdam oranı ve yaygınlaşan çocuk yoksulluğu gibi meseleleri ortaya çıkardı. Bu problemin iki çözümü var: Ya AK Parti’nin kendini değiştirmesi ve düzgün politikalar uygulaması lazım ya da yeni bir iktidarla değişişim. Birincisi için AK Parti’ye seçmen küresel finans krizinden beri sürekli yeni bir şans verdi, ama şansını her seferinde en kötü şekilde değerlendirmeyi başardı. Eğer bir ülkede iktidar temsilcileri sokağa rahatça çıkamaz hale gelmişse zaten o ülkede seçimin zamanı gelmiş de geçmiştir” dedi. ‘TÜKETİMİ DEĞİL ÜRETİMİ TEŞVİK ETMELİ’
Türkiye, yıllardır kriz yönetimi anlayışıyla değil, kriz üretim mekanizmasıyla yönetildiğini savunan Kaya, “Hayvancılık sektöründeki sorunları çözmek yerine günü kurtarmaya odaklanan ithalat politikaları, yoksulluğu azaltmak yerine sosyal yardımları siyasetin bir aracı haline getiren yaklaşımlar ve üretimi desteklemek yerine tüketimi teşvik eden ekonomi yönetimi, vatandaşlarımızın hayatını her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır. Oysa bu ülkenin ihtiyacı olan şey plansızlıktan uzak, uzun vadeli bir vizyonla hareket eden bir yönetişim anlayışıdır. Tarım ve hayvancılık gibi stratejik sektörlerde sürdürülebilir politikalar, sosyal yardımların adaletli bir şekilde ve etkin kullanılmasını sağlayacak mekanizmalar ve yoksulluğu kalıcı olarak azaltacak kapsayıcı çözümlerle Türkiye’nin önü açılabilir.” Diye konuştu.
KARARINIZI GÖZDEN GEÇİRİNAyrıca bugün kreş sayısını artırmayı taahhüt edenlerin, var olan belediye kreşlerini kapatmaya çalıştığını görüyoruz diyen Kaya, “İklim kanununu yıllardır çıkaramayan Çevre Bakanlığının, belli ki ülkeye fayda sağlamak yerine zarar verecek kararlara yoğun mesai harcadığı ortada. Bu durum yalnızca çocukların eğitim hakkını değil, kadınların işgücüne katılımını da doğrudan hedef almaktadır. Eğitimin, özellikle de okul öncesi eğitimin siyaset üstü bir konu. Bu alanda atılacak adımlar, siyasi çıkar hesaplarından bağımsız olarak toplumun ortak faydası gözetilerek planlanmalıdır. Siyasi polemiklerin bir araç olarak kullanıldığı böylesi kararlar, en çok vatandaşı mağdur etmektedir. Toplumdan gelen tepkiye kulak vererek, vatandaşlarımızın çıkarlarını koruyacak şekilde bu karardan geri adım atmanızı bekliyoruz. Bu tutumunuzun aksine belediyelerin bu alandaki katkıları teşvik edilmeli, erken çocukluk eğitimi bir lüks değil, her çocuğun hakkı olarak ele alınmalıdır.” Dedi.
Türkiye, yıllardır kriz yönetimi anlayışıyla değil, kriz üretim mekanizmasıyla yönetildiğini savunan Kaya, “Hayvancılık sektöründeki sorunları çözmek yerine günü kurtarmaya odaklanan ithalat politikaları, yoksulluğu azaltmak yerine sosyal yardımları siyasetin bir aracı haline getiren yaklaşımlar ve üretimi desteklemek yerine tüketimi teşvik eden ekonomi yönetimi, vatandaşlarımızın hayatını her geçen gün daha da zorlaştırmaktadır. Oysa bu ülkenin ihtiyacı olan şey plansızlıktan uzak, uzun vadeli bir vizyonla hareket eden bir yönetişim anlayışıdır. Tarım ve hayvancılık gibi stratejik sektörlerde sürdürülebilir politikalar, sosyal yardımların adaletli bir şekilde ve etkin kullanılmasını sağlayacak mekanizmalar ve yoksulluğu kalıcı olarak azaltacak kapsayıcı çözümlerle Türkiye’nin önü açılabilir.” Diye konuştu.
KARARINIZI GÖZDEN GEÇİRİNAyrıca bugün kreş sayısını artırmayı taahhüt edenlerin, var olan belediye kreşlerini kapatmaya çalıştığını görüyoruz diyen Kaya, “İklim kanununu yıllardır çıkaramayan Çevre Bakanlığının, belli ki ülkeye fayda sağlamak yerine zarar verecek kararlara yoğun mesai harcadığı ortada. Bu durum yalnızca çocukların eğitim hakkını değil, kadınların işgücüne katılımını da doğrudan hedef almaktadır. Eğitimin, özellikle de okul öncesi eğitimin siyaset üstü bir konu. Bu alanda atılacak adımlar, siyasi çıkar hesaplarından bağımsız olarak toplumun ortak faydası gözetilerek planlanmalıdır. Siyasi polemiklerin bir araç olarak kullanıldığı böylesi kararlar, en çok vatandaşı mağdur etmektedir. Toplumdan gelen tepkiye kulak vererek, vatandaşlarımızın çıkarlarını koruyacak şekilde bu karardan geri adım atmanızı bekliyoruz. Bu tutumunuzun aksine belediyelerin bu alandaki katkıları teşvik edilmeli, erken çocukluk eğitimi bir lüks değil, her çocuğun hakkı olarak ele alınmalıdır.” Dedi.